MYOM
Uterin fibroidler, kadınların üreme çağı boyunca sıklıkla ortaya çıkan rahimin kanser olmayan tümörleridir. Ayrıca, leiomyom veya miyom olarak da adlandırılabilirler. Myomlar, rahim kanseri riskinin artmasıyla ilişkili değildir ve neredeyse hiçbir zaman kansere dönüşmezler. Myomların büyüklüğü, insan gözüyle tespit edilemeyen boyutlardan rahimi büyütebilecek hacimli kütlelere kadar değişebilir. Tek bir myom tarzında veya birden fazla sayıda olabilirler. Pek çok kadın yaşamları boyunca uterus myomlarına sahiptir. Fakat çoğu kadın uterus myomları olduğunu bilmez çünkü küçük ve az sayıda olanları sıklıkla belirti göstermemektedir. Myomların neden ve nasıl oluştuğuna ait net bir görüş olmamakla beraber genetik faktörler, hormona bağlı bir oluşum olduğu için estrojen ve progesterona fazla maruziyet ve vücuttaki bazı büyüme faktörleri myom gelişimine etki ediyor gibi durmaktadır.Myomları olan birçok kadının hiçbir semptomu yoktur. Sempomlar myomların büyüklüğü ve sayısından etkilenebilir.
Myoma bağlı semptomlar genellikle:
- Yoğun adet kanaması
- Bir haftadan fazla süren adet dönemleri
- Pelvik baskı veya ağrı hissi
- Sık idrara çıkma
- İdrar torbasını tam boşaltamama zorluğu
- Kabızlık
- Sırt ağrısı veya bacak ağrıları, nadiren myomun kanlanması bozulduğunda ani gelişen şiddetli karın ağrısı şeklindedir.
Myom gelişimi için bilinen az sayıda risk faktörü vardır. Fibroid gelişimi üzerinde etkisi olabilecek bazı faktörler:
- Ailede myom öyküsü
- Etkin farklılıklar
Çevresel Faktörler: Erken yaşta adet başlangıcı; doğum kontrol hapı kullanımı; obezite; D vitamini eksikliği; kırmızı etten yüksek, yeşil sebzelerden, meyvelerden ve süt ürünlerinden düşük bir diyet; bira da dahil olmak üzere alkol almak, myom geliştirme riskini arttırmaktadır.
Her ne kadar uterus myomları genellikle tehlikeli olmasa da, rahatsızlığa, konfor bozukluğuna ve anemi gibi ağır kan kaybından kaynaklanan komplikasyonlara neden olabilir. Myomlar genellikle hamile kalmayı engellemez. Ancak, myomların özellikle de submukozal yerleşimli yani rahim duvarına yakın yerleşimli myomların kısırlığa veya düşüklere neden olması olasıdır. Myomlar ayrıca plasenta yapışma anomalisi, fetal büyüme kısıtlaması ve erken doğum gibi bazı gebelik komplikasyonları riskini de artırabilir.
Myomların Tanısı
Myomlar genellike semptomatik olmadığı için rastlantısal olarak tanı alırlar. Tanı genellikle muayene ve ultrason ile konulabilirken, atipik yerleşimli myomlar için manyetik rozenans, histerosonografi ve histeroskopi yapılabilmektedir.
Myomların Tedavisi
Myomlar semptom yaratmadığı ve büyük olmadığı sürece ilaç veya ameliyat olmaksızın takip edilebilir. Gonadotropin salgılayan hormon (Gn-RH) agonistleri olarak adlandırılan ilaçlar östrojen ve progesteron üretimini bloke ederek sizi geçici menopoz duruma getirerek myomları küçülterek tedavi eder. Sonuç olarak, adet durur, fibroidler ufalır ve anemi genellikle düzelir. Ancak ilacı bıraktıktan sonra myomlar eski haline geri dönerek tekrardan septomatik hale dönüşebilirler. Bu tedavi genellikle ameliyat olana kadar zaman kazanmak için kullanılır. Progestin salgılayan spiral (hormonlu spiral), myomların neden olduğu ağır kanamayı hafifletebilir. Ancak bu tedavi sizde hafif bir rahatlık sağlar, myomları küçültmez veya ortadan kaldırmaz.
Traneksamik asit ve non-steroid tarzdaki ağrı kesiciler gibi hormonal olmayan ilaçlar myomların neden olduğu yoğun kanamayı azaltmak için kullanılır. Cerrahi tedavi myomların kalıcı çözümü olarak düşünülebilir. Myomların yerleşim yerine göre histeroskopik veya laparoskopik olarak myomlar çıkartılabilir. Ancak bazı durumlarda myomların çıkartılması için her iki yöntem de riskli olabilir. Böyle durumlarda açık ameliyat ile myomlar çıkartılabilmektedir. Myomların büyük ve çok sayıda olması durumunda artık myomların çıkartılmasından çok rahimin alınması daha iyi bir seçenek olabilir. Histerektomi (rahimin alınması) genellikle laparoskopi ile yapılabilirken bazı durumlarda açık ameliyat sizin için daha uygun olabilmektedir.
